Constantinos A. Doxiadis’in Ekümenopolis kavramı, şehirlerin büyüyerek tek bir şehir olacağı tahayyülü üzerine odaklanır. İmre Azem’in aynı adlı filmi de bu teorik çerçeveyi, günümüzün neoliberal politikaları sonucu sermayenin önemli bir çekim alanına dönüştürülen kenti, İstanbul’daki yapısal değişimler üzerinden öyküler. Film, kentsel dönüşüm mağdurlarının kent hakkı bağlamında oluşturdukları direnme deneyimin altını çizer. Ekümenopolis’i, Gezi öncesi dönemin ruhunu yakalayabilen ve bir anlamda Gezi’yi öncülleyen film olarak okumak mümkündür.
Bizler bu metin çerçevesinde böylesi bir okumayı Henri Lefebvre’nin triyalektik mekân analizinin ışığında gerçekleştireceğiz. Filmi, Lefebvre’in kentlerin nasıl anlamlandırıldığı, tasarlandığı ve deneyimlendiği konusunda geliştirdiği ve mekânsal pratik, mekânın temsili ve temsilin mekânından oluşan üçlü yaklaşım bağlamında inceleyeceğiz.
anahtar kelimeler: Ekümenopolis, Henri Lefebvre, mekanın üretimi, görsel sosyoloji, belgesel sinema
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 |