Nowadays, "globalizing beauty" concept creates universal beauty icons. Even though women are aware of the impossibility to reach the ideal sizes that are imposed by the beauty industry, they take place in the vicious cycle as a volunteer victim with the pressures of the consuming culture and the media. With the possibilities of new aesthetic technologies, women are not any more satisfied with the cosmetic products. Realization of the aesthetic operations in a more painless, more rapid and cheaper way with the advanced technology methods has increased the demands. In this article theoretical background of the relationship between women and beauty is supported by a field study. In-depth interviews were conducted to reveal the perception of beauty of 30 women who had plastic surgery operations. The beauty and personal care industry are continuously creating new consumption areas by introducing new surgical interventions which, to a great degree, exploits and targets the narcissist, masochistic and vulnerable nature/characteristics of women. On one hand the beauty industry creates icons that possess ideal body sizes and on the other gives chance to women the "right" to be beautiful with new technology and methods. Thus, the women voluntarily participate in the temporary and artificial happiness with the instinct of being "more beautiful" and the demands according to what popular culture industry imposes.
Modifié entièrement dans le processus de globalisation, le concept de beauté se trouve à l'origine de la création des icônes universelles de la beauté. Pleinement conscientes de l'impossibilité d'atteindre les tailles idéales imposées par l'industrie de la beauté, les femmes ne se gardent pour autant de participer au cercle vicieux comme victimes volontaires sous la pression de la culture de la consommation et des média. Avec l'émergence des nouvelles possibilités techniques dans le domaine de la chirurgie esthétique, les femmes ne voient plus une source de satisfaction dans les produits cosmétiques. La demande pour les interventions de la chirurgie esthétique a augmenté de façon remarquable avec la mise en application des méthodes de la technologie avancée ayant pour objectif principal la réduction du coût, de la douleur et de la durée de l'opération. Dans le présent article, la réflexion théorique sur la relation entre la femme et la beauté est complétée par une série d'études de cas. 30 femmes qui ont subi au moins une fois dans leur vie une intervention de chirurgie esthétique ont été interrogées dans le cadre des entretiens directives afin de révéler leur perception relative à la beauté. L'industrie de la beauté et du bien-être personnel ne cesse d'élargir et de multiplier les domaines de consommation, notamment par l'introduction des nouvelles modalités d'intervention chirurgicale inventées spécialement en vue d'exploiter les aspects narcissique, masochiste et vulnérable du genre féminin. D'une part l'industrie de la beauté crée des icônes qui possèdent des tailles idéales, d'autre part elle donne aux femmes le « droit » d'être belle grâce à la nouvelle technologie et aux nouvelles méthodes. Ainsi les femmes participentelles à leur gré au bonheur temporaire et artificiel, une illusion créée et propagée parles moyens de l'industrie de la culture de masse, en éprouvant une impression d'être « plus belle ».
Günümüzde, giderek küreselleşen güzellik olgusu evrensel güzellik ikonları yaratmaktadır. Kadınlar, güzellik endüstrisi tarafından çeşitli yollarla empoze edilen bu ideal ölçülere kavuşmak için türlü yollara başvurmaktadır. Aslında, kadınlar söz konusu güzellik ikonlarına tam olarak benzeyemeyeceklerini de bilirler, ancak, medya ve özellikle tüketim kültürünün baskılarına boyun eğerler ve güzellik endüstrisi ve tüketiciler arasındaki bu kısır döngüde adeta gönüllü kurban olarak yerlerini alırlar. Günümüzde kadınlar, yeni estetik teknolojilerinin sağladığı imkanlar karşısında neredeyse masum kalan kozmetik ürünleriyle tatmin olmamaktadırlar. Estetik ameliyatların yeni yöntemlerle, giderek ucuzlaması, daha kısa sürelerde ve daha az acı çekilerek ve daha ucuza yapılması çok büyük talep yaratmaktadır. Bu makalede, kadın ve güzellik ilişkisinin kuramsal arka planı alan araştırmasıyla desteklenmiştir. Araştırmada, estetik ameliyat yaptırmış olan 30 kadınla derinlemesine mülakat yöntemiyle görüşülmüş ve onların güzellik algıları ortaya konmaya çalışılmıştır. Güzellik ve kişisel bakım endüstrisi sürekli bir biçimde kadının narsist, mazoşist ve kırılgan doğa özelliklerini hedefleyen ve sömüren yeni estetik müdahaleleri devreye sokarak yeni tüketim alanları yaratmaktadır. Güzellik endüstrisi bir yandan ideal beden ölçülerine sahip ikonlar yaratırken, kadınlara, yeni teknoloji ve yöntemler aracılığıyla güzel olma şansını vermektedir. Böylece kadınlar, güzellik içgüdüsü ve popüler kültür endüstrisinin dayattığı geçici ve yapay mutluluğa gönüllü olarak katılmaktadırlar.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2009 |
Published in Issue | Year 2009Issue: 10 |