It is known thatpublic relations is concerned with the regard of companies and organizations to the public sphere. Therefore, it is surprising how little there is to be found in the public relations literature, the analysis of public relations' relation with the public sphere. When the historical development of public relations in Turkey is analyzed, it can clearly be seen that public institutions were the primary practitioners in this field. It is also observed that some state institutions carried out several pioneering activities in the 1960's in order to establish "public relations". Since the private sector is developed so many years after the public bodies, it is the public bodies that were the initiators. However, this initiative of the public institutions was soon taken over by the private sector and the state could not establish an efficient public relations mechanism in its own institutions. Although significant privatization activities have taken place in recent years in Turkey, the state is still preponderant in many areas. In today's Turkey, "public sphere" refers to "the sphere where state-owned public institutions operate". From this point of view, there is a distinction between this sphere and the one in which the real public exists. This study aims to reveal whether public institutions in Turkey have public relations activities intended to shape the public sphere or not, by investigating 18 public institutions. To make the issue clear, this study first deals with the understanding and practicing of public relations in Turkish public institutions. Then the following part of the study tries to define public and public sphere understanding. Finally, the field study assesses the degree of the public institutions' public relations activities in the public sphere.
On sait que les relations publiques concernent la manière dont les sociétés et les organismes établissent des relations avec l'espace public. Pour cette raison, dans la littérature des relations publiques, il est étonnant qu'il y ait très peu d'études qui examinent la manière dont les relations publiques établissent des relations avec l'espace public. Lorsqu'on examine l'évolution de l'histoire des relations publiques en Turquie on constate que les premières applications dans ce domaine ont lieu dans les organismes publics. On voit que certains organismes de l'Etat effectuèrent des travaux pionniers dans les années 1960 pour créer « les relations publiques. » On voit que ce sont les organismes publics qui s'appliquèrent la première fois comme le secteur privé se développa longtemps après le secteur public. Cependant, le secteur privé se chargea plus tard de cette initiative des organismes de l'Etat et l'Etat n'a pas pu créer un mécanisme efficace de relations publiques dans ses propres organismes. Dans la Turquie actuelle l'expression de « l'espace public » fait allusion à « l'espace sur lequel les organismes de l'Etat exercent leurs activités. » Dans cette perspective il y a une séparation entre ce domaine et le domaine sur lequel existe le vrai peuple. En examinant les 18 organismes publics choisis, ce travail essaye de voir si les organismes publics déploient des efforts en relations publiques en vue de former un espace public en Turquie, en 2007. Pour éclaircir la matière il évalue en priorité le concept et l'application de relations publiques dans les organismes publics turcs, puis le concept de public et de l'espace public et analyse dernièrement les activités de relations publiques des organismes publics dans l'espace public.
relations publiques exécuteur de relations publiques espace public organisme public Turquie
Halkla ilişkilerin, şirket ve kuruluşların kamusal alanla nasıl ilişki kurduklarıyla ilgili olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, halkla ilişkilerin kamusal alanla nasıl ilişki kurduğunu inceleyen halkla ilişkiler literatüründe çok az çalışmanın olması şaşırtıcıdır. Türkiye'deki halkla ilişkilerin tarihi gelişimi incelendiğinde bu alandaki ilk uygulamaların kamu kurumlarında olduğu görülmektedir. Bazı devlet kuruluşlarının 1960'lı yıllarda "halkla ilişkiler"i kurmak için bazı öncü çalışmalar yaptığı görülmektedir. Türkiye'de kamu kurumlarından daha uzun bir süre sonra özel sektör geliştiği için ilk uygulayıcıların kamu kurumları olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, kamu kuruluşlarının bu girişimciliğini daha sonra özel sektör üstlenmiş ve devlet kendi kurumlarında etkili bir halkla ilişkiler mekanizması oluşturamamıştır. Türkiye'de son yıllarda önemli özelleştirme faaliyetlerinin olmasına rağmen, devlet hala bazı alanlarda baskındır. Günümüz Türkiye'sinde 'kamusal alan' ifadesi 'devlet kurumlarının faaliyet gösterdiği alanı' ima etmektedir. Bu bakış açısından bu alan ile gerçek halkın varolduğu alan arasında bir ayrım bulunmaktadır. Bu çalışma, Türkiye'deki kamu kuruluşlarının kamusal alanı şekillendirici halkla ilişkiler çalışmalarının olup olmadığını örnek olarak seçtiğimiz 18 kamu kuruluşunun halkla ilişkiler faaliyetlerini inceleyerek ortaya koymaya çalışmaktadır. Konuya açıklık kazandırmak için öncelikle Türk kamu kurumlarındaki halkla ilişkiler anlayışı ve uygulamasını, daha sonra kamu ve kamusal alan anlayışını; son olarak da kamu kuruluşlarının kamusal alan üzerindeki halkla ilişkiler faaliyetlerini değerlendirmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2008 |
Published in Issue | Year 2008Issue: 8 |