Risk communication is - playing an important role in minimizing the negative effects of the global health problems- a field of study that should be a devise of the multi-disciplined health communication. The financial burdens of the medical and health costs are the negative effects but not limited to the mentioned. Social and economic lost should be included. Risk communication implementations should use intensify proactive communication strategies without denying reactive communication. The study is focused on the SARS epidemic of 2003 centered in the Far East, with a literature review and document research on health communication, crisis communication and risk communication. Risk communication-isolation, screening, follow-up charts, quarantine, travel restrictions, the electronic communication methods, the accurate and fast distribution of the outbreak information to the stakeholders and to the public in general with the help of the media-has been proved that number of productive works can be achieved.
Çok disiplinli bir alan olan sağlık iletişimi dahilinde ele alınabilecek risk iletişimi, küresel kamu sağlığı sorunlarının küresel çaptaki olumsuz etkilerinin minimize edilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu olumsuz etkiler, tıp ve sağlık alanındaki maliyetle sınırlı kalmamakta, ekonomik ve sosyal anlamda da maliyet son derece ağır olabilmektedir. Risk iletişimi uygulamaları, reaktif iletişimi tamamen yadsımayan, proaktif iletişim üzerinde yoğunlaşmış iletişim stratejilerinin kullanılmasını gerektirmektedir. 2003 yılında başta Uzak Doğu'yu etkileyen SARS salgınının, örnek olay olarak irdelendiği bu çalışmada genel olarak sağlık iletişimi, risk iletişimi ve kriz iletişimi konularını kapsayan bir literatür taraması ve doküman araştırmasından yararlanılmıştır. Küresel bir salgın karşısında izolasyon, tarama ve izleme, karantina, seyahat kısıtlamaları gibi yöntemlerin yanı sıra, başta elektronik iletişim aracılığıyla, risk iletişimi açısından hayati önem taşıyan kamuoyunun ve paydaşların doğru, hızlı, kullanılabilir ve anlaşılabilir verilerle bilgilendirilmesi, bu paydaşların etkileşimi ve medyanın da sorumlu davranmasıyla oldukça başarılı sayılabilecek çalışmalar yapılabilmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2005 |
Published in Issue | Year 2005Issue: 2 |