Bu makalenin amacı, Yeşilçam: Bir Sinema Hayvanı (Çağan Irmak, 2021, BluTV) ve Erşan Kuneri (Cem Yılmaz, 2022, Netflix) dizilerinde, Türk sinema tarihine ilişkin olgu ve süreçlerin nasıl ele alındığını incelemektir. Bu amaçla, dizilerin anlatılarına, yayınlandıkları süreğen medya platformlarıyla ilişkilerine ve medya tarihinde sinema-TV-platform eksenindeki dönüşüme bakıyorum. Tarihsel olgu ve süreçlerin nasıl inşa ve temsil edildiklerini anlamak için tasvir, teleoloji ve platform kaygısı kavramlarını kullanıyorum. Tasviri, temsil ve anlatıyı kapsayan ama bununla sınırlı kalmayıp anlatı ögelerinin onlara atfedilen önem ve değere göre nasıl haritalandığını anlamamızı sağlayan bir kavram olduğu için özellikle tercih ediyorum. Sonuç olarak her iki dizinin de, Türk sinema tarihine ilişkin olgu ve süreçlere daha önce görmediğimiz yoğunlukta yer verdiğini, ancak bunları kısmen dönüştürdüklerini ortaya koyuyorum. Her iki dizinin yaratıcılarının birer musavvir gibi kendi Yeşilçam hakikatlerini inşa ettiklerini, söz konusu inşa süreçlerine teleolojik bir bakış açısının hakim olduğunu iddia ediyorum.
Araştırma için herhangi bir kurumdan destek alınmamıştır.
-
Yazım sürecindeki önerileri ve makalenin özetini Fransızca'ya çevirdiği için Dr. Özgür Gürsoy'a teşekkür ederim.
Cet article examine comment les phénomènes concernant l’histoire du cinéma turc sont traités dans les séries Yeşilçam: Bir Sinema Hayvanı (Çağan Irmak, 2021, BluTV) et Erşan Kuneri (Cem Yılmaz, 2022, Netflix). A cette fin, je considère les récits des séries, leurs rapports à leurs plate-formes médiatiques et la transformation dans les relations entre le cinéma, la télévision et la plate-forme. Pour comprendre la représentation et la construction des phénomènes et processus historiques, j’utilise les concepts de tasvir (description), téléologie et anxiété de la plate-forme. Je préfère surtout tasvir parce que ce concept nous permet de mieux comprendre non seulement la représentation et le récit, mais il va également au-delà de ces derniers pour inclure la façon dont les éléments du récit peuvent être cartographiés en fonction de leurs significations et valeurs. En conclusion, je démontre que les deux séries traitent des phénomènes et des processus concernant l’histoire du cinéma turc à un niveau jusqu’alors pas vu, tout en les transformant en partie. Je prétends que les créateurs de ces séries, comme les artistes de tasvir, construisent leurs propres vérités et qu’une perspective téléologique guide leurs constructions.
-
The aim of this article is to examine how historical facts and processes related to Turkish cinema are addressed in Yeşilçam: Bir Sinema Hayvanı (Çağan Irmak, 2021, BluTV) and Erşan Kuneri (Cem Yılmaz, 2022, Netflix) series. For this purpose, I focus on the narratives of the series, their connections with the media platforms on which they are broadcast, and the transformation of the cinema-TV-platform axis in media history. I use the concepts of tasvir, teleology, and platform anxiety to understand how historical facts and processes are constructed and represented. I particularly prefer tasvir, since it allows us to understand how the narrative elements are mapped according to the importance and value attributed to them. As a result, I demonstrate that both series include facts and processes related to the history of Turkish cinema with an intensity that we have not seen before; however, they partially transform them. I argue that the creators of both series are constructing their own Yeşilçam truths like a tasvir artist, and that a teleological perspective dominates the construction processes in question.
-
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Project Number | - |
Early Pub Date | June 22, 2023 |
Publication Date | June 30, 2023 |
Acceptance Date | April 18, 2023 |
Published in Issue | Year 2023Issue: 38 |