Bu çalışmada, üretici yapay zekâ araçlarının Türkiye’deki haber merkezlerinde kullanım sıklığı ve gazetecilerin gündelik iş akışında yol açtığı dönüşüm araştırılmaktadır. Nicel ve nitel yöntemlerle yürütülen araştırmada Türkiye’deki medya düzeni tekil bir sistem olarak değil, siyasal baskı, politik paralellik ve kaynak eşitsizliği üzerinden şekillenen “melez” bir yapı olarak ele alınmıştır. Bu çerçevede, yapay zekâ araçlarının gazeteciler tarafından yoğun olarak kullanıldığı saptanmış ancak bunların etik kullanımına ilişkin kapsamlı stratejilerin bulunmadığı ortaya çıkmıştır. Bu araçların haber kalitesine ve istihdama etkileri ise salt kurumların maddi olanakları üzerinden tanımlanamamaktadır. Teknolojiyle kurulan ilişki, farklı kurumların ve bu kuruluşlarda çalışan gazetecilerin meslek normlarına bağlılığı çerçevesinde değişiklik göstermektedir. Kamu yararı odaklı gazetecilik ilkelerine bağlı ve özel haber öncelikli üretim yaptığını söyleyen gazetecilerin, bu yeni teknolojinin ortaya koyduğu risklere karşı daha dirençli oldukları gözlenmiştir. Bu bağlamda, yapay zekânın gazeteciliğe etkileri konusunda uluslararası ölçekteki gelişmelerin mesleğe etkileri tartışılırken, yerel farklılıkların göz önüne alınmasının gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
This study examines the extent to which generative artificial intelligence tools are used in Turkish newsrooms and the transformations they bring to journalists’ daily workflows. Employing both quantitative and qualitative methods, the research conceptualises the Turkish media system as a “hybrid” structure shaped by political pressure, political parallelism, and resource inequality. Findings indicate that journalists make substantial use of AI tools, yet comprehensive strategies for their ethical application are absent. The effects of these tools on news quality and employment cannot be explained solely by the financial capacities of media organisations. Rather, the relationship developed with these technologies varies by levels of adherence to the professional norms embraced by different media organisations and journalists. The study highlights that while the effects of AI in journalism are being evaluated with an international scope, accounting for local nuances remains essential.
Cette étude analyse l’ampleur de l’usage des outils d’intelligence artificielle générative dans les rédactions turques ainsi que les transformations qu’ils induisent dans les flux de travail quotidiens des journalistes. En mobilisant des méthodes quantitatives et qualitatives, la recherche conçoit le système médiatique turc non pas comme une entité homogène, mais comme une structure « hybride », façonnée par les pressions politiques, le parallélisme politique et les inégalités de ressources. Les résultats montrent un recours marqué à ces outils, en l’absence toutefois de stratégies globales encadrant leur usage éthique. Leurs effets sur la qualité de l’information et l’emploi ne se réduisent pas aux seules capacités matérielles des organisations médiatiques. Le rapport à la technologie varie selon le degré d’attachement aux normes professionnelles. L’étude souligne enfin que, si les débats internationaux offrent des repères, la prise en compte des spécificités locales demeure indispensable.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Journalism Studies |
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Submission Date | August 29, 2025 |
| Acceptance Date | December 12, 2025 |
| Publication Date | December 25, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Issue: 43 |