"Toplumların geçmişleriyle medya dolayımlı ilişkileri ve bu ilişkide etkili olan faktörler nelerdir?" sorularına yanıt arayan çalışmada, ATV'de yayınlanan "Hatırla Sevgili" adlı "dönem dizisi" üzerinden geçmiş, bellek, hatırlama olguları ele alınmaya çalışılmaktadır. Geçmiş, bellek ve nostalji sorunları, iletişim biçimleri ve akışıyla birbirinden ayrılmaz bir şekilde ilişkilidir. Günümüzde "bellek bankaları"nın en önemli malzeme tedarikçisi kimliğindeki medya ve özellikle televizyonun bellek ve toplumsal anıların inşasındaki güçlü rolü politik tarihimizde "Yassıada Duruşmaları" olarak adlandırılan sürecin temsili örneğinde zengin veriler içermektedir. "Hatırla Sevgili" ve benzer yapımlar yoluyla geçmiş, yeni yorumların nesnesi olmakta, bugünün insanları söz konusu geçmişi, gelecekten haklar talep etmek için yeniden hatırlamaktadır. Mutluluklarımızın, mutsuzluklarımızın, acılarımızın, zaferlerimizin, yenilgilerimizin, öfkelerimizin, sevinçlerimizin, yoksunluklarımızın, karamsarlıklarımızın ve her şeye rağmen umutlarımızın yer aldığı geçmiş, geleceğimizin de deposudur. Medya ise geçmişin mutlu/mutsuz kalıntıları ile belleğin iyileştirici gücünün en etkili ilaçlarındandır.
In the study, which is trying to find an answer about the past of societies regarding their relationships with media and such a question as what are the effective factors on these relationships, the events of the past, memory and remembrance phenomenon are endeavoured to deal with the epochal serial "Hatırla Sevgili" broadcasted in ATV television channel. The problems of the past, memory, and nostalgia are connected together with a reciprocal correlation by means of communication and afflux. Nowadays, being the most important material supplier of "memory bank", the media and especially the power of television in forming social remembrances include productive information in the representative model called "Yassıada Trials". Thanks to "Hatırla Sevgili" and similar productions, not only the past becomes the object of new interpretations but also people living in the first half of the 21st century recollect the past in order to demand rights in the future. The past, in which there exist our happiness, joy, felicity, unhappiness, sorrow, victory, defeat, rejoicing, pessimism, poverty and our hopes concerning life in spite of all obstacles, is the store of our future. The media, on the other hand, is the happy and unhappy remains of the past and the most influential remedy of the memory.
On essaie de discuter les notions de « mémoire", de « se souvenir", « passé » à travers la série télévisée d'époque, « Hatırla Sevgili », diffusée sur la chaine ATV et on cherche à répondre aux questions sur les rapports qu'ont les sociétés avec leurs passés à travers les médias et les facteurs qui influencent ce rapport. Les problèmes de passé, mémoire et nostalgie, sont liés d'une manière inséparable les uns aux autres grâce à leurs formes et leurs cours de la communication. Aujourd'hui, les médias et surtout la télé qui sont les plus importants fournisseurs de matériel des « banques de mémoires » ont aussi un rôle significatif sur la construction de la mémoire et des souvenirs de la société et ce fait contient des données riches sur la représentation du procès qu'on appelle « Les Tribunaux de Yassıada » en notre histoire politique. A travers « Hatırla Sevgili » et des émissions semblables, le passé devient sujet aux nouvelles interprétations et l'homme d'aujourd'hui se rappelle de ce passé afin de demander des droits dans le futur. Le passé qui renferme nos bonheurs, nos malheurs, nos douleurs, nos victoires, nos défaites, nos fureurs, nos joies, nos privations, nos pessimismes et malgré tout, nos espoirs est aussi la réserve de notre futur. Et les médias sont ceux des plus efficaces remèdes du pouvoir de la mémoire, avec les restes du passé.
« Hatırla Sevgili » 27 Mai 1960 « Les Tribunaux de Yassıada » les médias la mémoire le passé se souvenir
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2008 |
Published in Issue | Year 2008Issue: 8 |