De nombreux auteurs de sciences sociales ont mis en évidence la disparition de la mort dans le discours quotidien ainsi que des rites qui l'accompagnent. Ce déni et ce refoulement sont en partie dus aux nouvelles donnes de la société contemporaine. Cependant, on observe aujourd'hui l'émergence de nouvelles façons de faire le deuil et de communiquer avec les autres pour commémorer le défunt, plus particulièrement dans l'espace numérique. Cet article traite de ces nouveaux dispositifs qui permettent de « faire son deuil » sur les réseaux sociaux. Nous insisterons particulièrement sur l'utilisation généralisée du terme « R.I.P. » "(requiescat in pax ou, plus communément, “Repose en paix”) et nous montrerons comment ces nouveaux rituels peuvent, dans certains cas, poser problème. La méthode d’observation qualitative employée pour analyser divers sites dédiés à la création de pages funéraires, nous a permis notamment de constater que les cimetières virtuels mobilisent les technologies proposées par Internet : ces « nouveaux espaces » profitent donc des modalités du monde digital pour s’établir comme de véritables tombes où il est possible de déposer des fleurs, de laisser un message personnel ou même de déambuler entre les sépultures. Or si grâce à toutes ces techniques, la mort se voit esthétisée, on constate qu’Internet reste un dispositif privilégié d’écriture numérique permettant aux endeuillés d’interagir entre eux autour du trépas.
Birçok sosyal bilim yazarı, günümüzde ölümle ilgili söylemlerin yavaş yavaş ortadan kalktığını ve buna eşlik eden cenaze törenlerinin daha önemsiz hale geldiğini vurgulamıştır. Bu değişim, kısmen çağdaş toplumun yeni dinamiklerinden kaynaklanmaktadır. Ancak günümüzde, özellikle dijital ortamda, yas tutma ve bir merhumu anmak için yeni yöntemlerin ortaya çıktığını gözlemliyoruz. Bu makalede, “R.I.P.” (requiescat in pace veya daha yaygın olarak “Huzur İçinde Yat”) teriminin yaygın kullanımına özellikle dikkat edeceğiz ve bu yeni yas ritüellerinin bazı durumlarda nasıl sorunlu olabileceğini göstereceğiz. Cenaze sayfalarına adanmış siteleri analiz etmek için kullanılan nitel gözlem yöntemi, sanal mezarlıkların İnternetin sunduğu teknikleri kullandığını ortaya koydu. Bu yeni alanlar, dijital dünyanın imkanlarından faydalanarak cenaze sayfaları oluşturuyor. Çiçek bırakmanın, kişisel mesaj yazmanın ve mezarlar arasında dolaşmanın mümkün olduğu gerçek mezarlar gibi tasarlanmış. Bu tekniklerle ölüm estetikleştirilse de, İnternet yaşlıların ölümleri etrafında etkileşim kurmasına olanak tanıyan bir dijital yazı aracı olarak kalmaya devam ediyor.
Many authors of social science have highlighted the disappearance of death in a daily discourse as well as the rites that accompany it. This denial and repression are partly due to the new circumstances of contemporary society. However, we are today observing the emergence of new ways of mourning and communicating with others to commemorate the deceased, more particularly in the digital space. This article discusses these new devices that make it possible to “mourn” on social networks. We will lay special emphasis on the generalized use of the term “R.I.P.” » (requiescat in pax or, more commonly, “Rest in Peace”) and will show how these new rituals can, in some instances, pose a problem. The qualitative observation method used to analyze various sites dedicated to the creation of funeral pages allowed us, in particular, to note that virtual cemeteries mobilize the technologies offered by the Internet: these “new spaces” therefore take advantage of the modalities of the digital world to established as real tombs where it is possible to lay flowers, leave a personal message or even wander between the graves. However, if, thanks to all these techniques, death is aestheticized, we see that the Internet remains a privileged device for digital writing, allowing the bereaved to interact with each other around their death.
Birincil Dil | Fransızca |
---|---|
Konular | İnternet |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 17 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 31 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024Sayı: 40 |