Literatürde toplumsal cinsiyet araştırmalarının son yıllardaki niceliksel artışı, toplumsal yapı ve pratikleri yansıtsa da kimi noktalarda kendini tekrar eden bir akademik birikime yol açtığı görülmektedir. Özellikle iletişim alanında yapılan, medya çıktıları üzerinden gerçekleştirilen temsil ve söylem incelemeleri bu duruma bir örnek olarak verilebilir. Bu araştırmada temel çıkış noktası reklam metinlerinin içerik olarak incelenmesi yerine bu metinleri oluşturan reklam sektöründe çalışan kadınların reklam ajansları özelinde toplumsal cinsiyete bağlı konumlarını ve sorunlarını anlamaya çalışmaktır. Bu amaçla farklı departmanlardan 15 kadın reklamcı ile derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu görüşmeler sonucunda kültürel bir inşanın sonucu olan toplumsal cinsiyet sorunlarının ve bağlantılı eril yapılanmanın reklam ajansları dahilinde de yaşandığı tespit edilmiştir. Toplumsal bir olgu olarak bu üretim ve yeniden üretimin faillerinin sadece erkekler değil, içselleştirilmiş kod ve davranışlarla kadınlar da olduğu görülmüştür.
L’augmentation quantitative que l’on observe récemment dans les recherches consacrées aux études de genre reflétant la structure et les pratiques sociales, semble produire une accumulation académique qui ne peut échapper à la répétition. Les études de représentation et les analyses de discours relatives aux médias, réalisées dans le domaine de communication peuvent, en particulier, être considérées comme des exemples d’une telle accumulation. Au lieu d'examiner le contenu des publicités, le point de départ de cette recherche serait de comprendre le positionnement et les problèmes des femmes qui travaillent dans l'industrie publicitaire par rapport aux questions de genre. Afin de réaliser cet objectif, des entretiens approfondis ont été menés avec 15 femmes publicitaires issues de différents départements. Les résultats ont montré que les problèmes liés à l’inégalité des genres et à la structure patriarcale de la société qui sont des constructions culturelles, persistent également au sein des agences de publicité. Il est, par ailleurs, constaté que les agents impliqués dans ce processus de production et de reproduction sociales ne sont pas seulement des hommes mais aussi des femmes en raison de codes et de comportements de genre intériorisés.
While the recent increase in research in gender studies reflected the social structure and gender practices, it also created a repetitive academic accumulation. Especially, numerous studies in the field of communication studies that examine media output in order to study gender representation and discourse analysis constituted that repetitive accumulation. At that point, the main starting point of this study is not to examine the content of advertisements but to understand the gender position and problems of women working in the advertising industry as the creators of advertisements. For this purpose, in-depth interviews were conducted with 15 female advertisers from different departments. According to the interviews conducted, due to cultural construction, gender inequalities and patriarchal structure are also experienced within advertising agencies. As a social phenomenon, the agents of this production and reproduction of gender inequality are not only men but also women because of internalized gender codes and behaviors.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 29, 2021 |
Acceptance Date | June 25, 2021 |
Published in Issue | Year 2021Issue: 34 |